Sosyal Medyada Telif Hakkı Koruma ve E-Kitap

Bilişim çağı insanlara, kendi fikirlerini, düşüncelerini, özel hayatlarını, kısacası tek tıkla paylaşılabilecek her şeyi paylaşabilecekleri bir imkan sağladı; Sosyal medya, kullanıcısı tarafından üretilen içeriğin yine kullanıcının kendisi tarafından yayınlanmasına olanak sağlayan bir medya sistemidir.

Ancak sosyal medya mecraları kullanıcıları sadece kendileriyle ilgili paylaşımlarla sınırlı kalmak zorunda değil, kişi kendi ile ilgili yapabildiği her paylaşımı bir başkası ile ilgili de yapabiliyor ve hatta o kişinin yerine geçerek kendine sanal bir benlik bile oluşturabiliyor, ayrıca başka bir kişinin telif hakkı sahibi olduğu eserleri izinsiz barındıran içerikleri üretebiliyor, üretilmiş olanları ise ihlal olduğu hususunda bilinçli olarak veya olmayarak paylaşabiliyor.

Böyle bir ortamda, başkalarının fikri emeğiyle oluşturduğu eserlerin izinsiz kopyalanması, kullanılması ise işten bile değil, bu sebeple sosyal medya mecralarında telif hakkı hususu “olan ve olacak olmalı olan” konularında ayrı ayrı incelenmelidir.

Sitelerin kendi politikaları dışında herhangi bir kullanım sınırı olmayan ve her paylaşımın 1 saniyede gerçekleştiği bu mecralarda kişilerin haklarını hukuksal boyutta korunması çağımızın en büyük gerekliliklerinden biri haline gelmiştir.

Telif Hakkı

Eser sahiplerinin, eserlerinin izinsiz kopyalama, kullanma hususunu şimdilik bir kenara koyduğumuzda, yepyeni tartışmalara yol açacak, yepyeni tanımlamalar gerektirecek  yeni bir meslek dalı ortaya çıktığını görüyoruz; sosyal medya fenomenliği.

Sosyal medya mecraları kendi fenomenlerini üretti, bu durum da hukuksal boyutta yepyeni tartışmaları beraberinde getirdi; fenomenlerin paylaşımlarının mahiyeti. Örneğin bir twitter fenomeni tarafından atılan bir tweet direkt kopyalanmaktadır sosyal medyanın, geleneksel medyadan kıyas kabul etmeyecek derecede daha fazla takip edildiği bir çağda, günlük tirajı en yüksek beş gazetenin toplamından daha büyük bir kitleye ulaşabilen bir twitter fenomeni tarafından atılan bir tweet eser sayılmalı mıdır, sayılmamalı mıdır?

Gelişen ve değişen teknolojide yeni bir fikir ve sanat eseri dalı ortaya çıkmış olabilir mi?

Bu gibi tartışmaların doğduğu, hukukun teknolojiyi yakalamakta zorluk çektiği, her an teknolojiyi takipte olması gerektiği böyle bir çağda, sosyal medya mecralarında yapılan paylaşımlar bakımından telif hakları ihlalleri hususu çok önemli bir hal almıştır.

Sosyal medya mecralarında telif hakları konusunda bilişim çağına uygun, birtakım yeni değişiklikler getirmeyi hedefleyen Avrupa Birliği, Facebook, Twitter, Instagram, YouTube vb. gibi milyonlar hatta milyarlarla ifade edilen miktarda kullanıcı ve bunun katbekat fazlası içerik barındıran sosyal medya mecralarına yüklenen içeriklerin otomatik olarak tanınmasını ve telif hakları konusunda denetlenmesini sağlayacak yazılımların kullanılmasını öngören düzenlemeler hakkında konuşuyor.  

Örneğin Facebook, yayıncılar tarafından inceleme altına alınmış ve sadece geçtiğimiz yıl sonbahar dönemi için dünya müzik listelerinin en üst sıralarında olan 33 şarkıyı barındıran 900 video tespit edilmiş, bu videoların toplamda 600 milyondan fazla izleme almış olduğu tespit edilmiştir.

600 milyonluk bir izleme sayısının sadece reklam gelirlerini düşünmek bile ihlalin ölçeğini anlamak için yeterlidir. Görüldüğü gibi sosyal medya platformlarındaki telif hakkı sorunu sadece eser sahipleri için değil eser yayıncıları ve daha birçok fikri emek veren insan için sorun teşkil etmektedir.  

Öte yandan sosyal medya kullanıcıları, paylaşım yaparken, paylaştıkları hangi video veya görüntünün telif hakkı ihlaline sebep olduğunu bile bilmemektedir. Müzik, sinema, edebi eserler ve daha nice eser, daha çok bilinçsiz kullanılan ve paylaşım olanağının hudutları belli olmayan bu platformlarda, sosyal medyadaki bu hızla büyüyen telif hakları ihlalinden nasibini her gün almaktadır.

İnternette e-Kitap ve Online Kitap ve Eser Korsanlığı

Dünyada kullanımı her yere yayılmış ve basılı yayınlardan daha fazla takip edilen e-kitaplar ise Türkiye İçin hala gelişmekte olan bir sektör. Bunun sebebi biraz da ekitaplarda telif hakları hususunda tam olarak, çağın koşullarına ayak uyduracak hukuki düzenlemeler ve sınırların olmaması.

Yayıncılar, internet siteleri ve çeşitli sosyal medya mecraları ekitap sektörünün Türkiye’de gelişmekte olduğunun hatta ve hatta adeta patlamak üzere olduğunun farkında. bu sebepledir ki, e-kitap sektörü eser ve hak  sahiplerini korumak, telif hakları ihlallerinin önüne geçmek ve ihlalleri gidermek hususlarında irdelenmesi gereken bir sektör.

Elektronik kitapların arşivlenmesi kopyalama esasına dayandığındandır ki şu anda günümüz teknolojisiyle birlikte hak sahibi olmayanlar tarafından da elektronik kitaplar tek tıkla binlerce kere kopyalanabiliyor. Bu kopyalar çeşitli sitelerde ve sosyal medya mecralarında, ihlal olduğunun farkında olan veya olmayan kullanıcıların erişimine açılıyor.

Elektronik kitaplar da basılı kitaplar gibi kanun tarafından koruma altına alınmıştır. Ancak tek bir tıkla binlerce kopyasının paylaşılma, paylaşılanların da aynı hızda ve miktarda tekrar ve tekrar paylaşılma olasılığı bulunan bir yayın türünü ve eser sahibini korumak için mevcut kanunların yeterliliği ve uygulanabilirliği tartışılıyor.

Mevcut şartlar, teknolojideki gelişim hızı ve ihlalleri aynı anda değerlendirdiğimizde, bu konudaki ihlallerde alanında uzman bir Bilişim hukukçusundan yardım almak korunmak açısından en mantıklı eylem olarak görünüyor.

1998 tarihinde ABD’de, DMCA (Digital Millenium Copyright Act-Yeni Binyıl Dijital Telif Hakkı Kanunu) kabul edildi. DMCA’nın amacı, dijital haklarla ilgili hukuki ve cezai sorumlulukları belirlemek ve dijital hakların düzenlenmesini sağlamaktır.

DMCA, kişisel haklarınızı ihlal eden yayınların engellenmesini ve/veya izinsiz e-kitap yayının durdurulması amacıyla kullanılabilir. Ofisimiz DMCA, diğer kişisel hak ve telif koruma yöntemleri ile sosyal medya mecralarında izinsiz yayınlanan eserlerinizi kaldırır ve hukuki işlemlerinizi takip eder.