Koronavirüs Nedeniyle İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Hakkı

1-İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği İle İlgili Yükümlülükleri

İşverenler çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu çerçevede örneğin; iş sağlığı ve güvenliği için gerekli araç ve gereçler sağlanmalı, sağlık ve güvenlik tedbirleri değişen şartlara uygun hale getirilmeli ve mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapılmalı, risk değerlendirilmesi yapılmalı veya yaptırılmalı, çalışana görev verirken çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğu göz önüne alınmalı, yeterli bilgi ve talimat verilenler dışındaki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. İşverence, allınan bütün tedbirlerin yanında tedbirlere uyulup uyulmadığı da gözetilmelidir. Aksi takdirde iş sağlığı ve güvenliği sağlanmadığı için işçi çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabilir veya sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir.

2-İşverenin Koronavirüsle Mücadele Kapsamında Yükümlülükleri 

Günümüzde mevcut bütün tedbirlere rağmen koronavirüs salgın hastalığının yayılma hızı her geçen gün artmaktadır. Söz konusu artış, işyerlerindeki sağlık ve güvenlik tedbirlerinin de değişen şartlara uygun hale getirilmesi için yeni tedbirler alınmasını gerektirmiştir. Bu nedenlerle Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 28.03.2020 tarihinde işyerlerinde koronavirüsle mücadele kapsamında alınması gereken tedbirlere ilişkin kılavuz yayımlamıştır. Kılavuzda salgın sürecinde özellikle uygulanması gereken sosyal mesafenin korunmasına uygun çalışma modeli geliştirilmesi, çalışanlara tek kullanımlık mendiller ve biyolojik atıklar için ayrı çöp torbaları sağlanması, yüzeylerin, ekipmanın ve çalışma ortamının diğer öğelerinin rutin olarak temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi gibi yeni tedbirlerden bahsedilmiştir. Bakanlığın kılavuzunda bahsedilen tedbirlerin işverenlerce derhal uygulanması gerekmektedir.

3-İşçinin Çalışmaktan Kaçınma Hakkı

Koronavirüs salgın hastalığının yayılmasını önlemek için gerekli tedbirlerin uygulanmaması işçinin çalışması, sağlığı ve yaşamı için yakın ve ciddi tehlike oluşturuyorsa işçi hem 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu hem de İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına İlişkin Uluslararası Çalışma Sözleşmesi gereğince ‘’çalışmaktan kaçınma hakkı’’nı kullanabilecektir. Söz konusu hakkın kullanılması için gereken koşullar 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre;

  • Koronavirüs salgın hastalığına yakalanma hususunda ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan işçiler iş sağlığı ve güvenliği kuruluna, kurulun bulunmadığı işyerlerinde ise işverene başvurarak durumun tespit edilmesini ve gerekli tedbirlerin alınmasına karar verilmesini talep edebilir.

Örneğin markette çalışan işçiler müşterilere hizmet verirken kullanmak için eldiven ve maske temin edilmesini talep edebilirler. 

Talep halinde kurul gereken kararı almak için acilen toplanmalı, işveren ise derhâl kararını vererek durumu tutanakla tespit etmelidir. Karar, çalışana ve çalışan temsilcisine yazılı olarak bildirilmelidir.

  • Kurul veya işverenin çalışanın talebine uygun karar vermesi hâlinde işçi, gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışmaktan kaçınabilir. 

İşçilerin çalışmaktan kaçındığı dönemdeki ücreti ile kanunlardan ve iş sözleşmesinden doğan diğer hakları saklıdır.

  • İşçiler ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğu durumlarda iş sağlığı ve güvenliği kuruluna ya da işverene başvurmaları gerekmeksizin işyerini veya tehlikeli bölgeyi terk ederek belirlenen güvenli yere gidebilirler. 

Koronavirüs yayılımının durdurulması için, teşhis konan kişilerin ve bu kişilerle temasta bulunan kişilerin karantinaya alındığını veya kendilerini izole etmelerinin istendiğini biliyoruz.  Örneğin işçiden koronavirüs salgın hastalığına ilişkin semptomlara sahip veya teşhis konmuş bir hasta ile temasta bulunduğu bilinen bir işçi ile, hiçbir önlem alınmaksızın aynı ortamda çalışması bekleniyorsa, işçi işyerini derhal terk edebilir. İşçilerin bu hareketlerinden dolayı hakları kısıtlanamaz.

  • İş sözleşmesiyle çalışanlar, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda, haklı nedenle iş sözleşmelerini feshedebilirler. 

Toplu sözleşme veya toplu iş sözleşmesi ile çalışan kamu personeli, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmaması nedeniyle çalışmadıkları dönemde fiilen çalışmış sayılırlar.

  • İşveren iş yerinde koronavirüs salgın hastalığı nedeniyle oluşacak hayati tehlikeleri gözeterek işi durdurabilir.

Ancak işin durdurulması halinde işveren, işin durdurulması sebebiyle işsiz kalan çalışanlara ücretlerini ödemekle veya ücretlerinde bir düşüklük olmamak üzere meslek veya durumlarına göre başka bir iş vermekle yükümlüdür.

Sonuç olarak; ilgili yasal düzenlemeler ile koronavirüsün yayılma şekli ve hızı düşünüldüğünde, işverenin gerekli önlemleri almaması halinde, işçinin çalışmaktan kaçınma hakkını kullanabileceği kabul edilmelidir. 

İşyerlerinde Koronavirüse (COVID-19) Karşı Alınması Gereken Önlemlere İlişkin Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’nın Yayımladığı Kılavuza ulaşmak için buraya tıklayınız.

Korona Virüs Salgının Hukuki Boyutları, Mevzuatlar ve Güncel Gelişmeler için buraya tıklayınız. 

Stj. Av. Kevser TURAN