Karşılıksız Çek Keşide Etme Suçu
Karşılıksız çek keşide etme suçu
09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6728 sayılı Kanunun 63. maddesi ile 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 5. maddesi değiştirilmiştir. Buna göre Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunmaktadır.
Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olmayacaktır.
Karşılıksız çek keşide etme suçunda şikayet ve görevli mahkeme
Karşılıksız çek keşide etme suçunda görevli mahkeme, icra ceza mahkemeleridir. Bu suç, şikayete tabi bir suç olup, İcra ve İflas Kanunu m.347’de yer alan düzenleme gereğince şikayet süresi fiilin öğrenildiği tarihten itibaren 3 ay ve her halükarda fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıldır. Bu süreler hak düşürücü süre olup, mahkeme tarafından kendiliğinden dikkate alınmaktadır.
Karşılıksız çek keşide etme suçunda fail ve sorumlu kişi
Karşılıksız çek keşide etme suçunda fail, 5941 sayılı kanun madde 5 ‘te de belirtildiği üzere çek hakkında karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişidir. Yine aynı kanunda bu yükümlü kişi çek hesabı sahibi gerçek kişidir. Çek hesabı sahibi tüzel kişi yani şirket ise sorumlu kişi, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişilerdir.
Karşılıksız çek keşide etme suçunda suçun oluşma anı
Bu suç bakımından suçun oluşma anının belirlenmesi, çek üzerinde imzası olan şirket yetkililerinin yetkilerinin, karşılıksızdır işlemi yapılmasından önce sona ermesi halinde, sorumluluğunun devam edip etmediğinin belirlenmesi açısından önem arz etmektedir.
Örneğin, çek üzerinde imzası bulunan bir şirket yetkilisi A kişisi, çekin ibraz edildiği ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulduğu tarihte yetkilisi B kişisi ise, burada suçun failinin hangisi olduğunun belirlenmesinde yanılgıya düşülebilecektir.
Buna göre; T.C. Yargıtay 19. Ceza Dairesi Esas: 2018/6510 Karar: 2018/11325 ve 05.11.2018 tarihli kararında “Karşılıksız çek keşide etmek suçu, neticesi harekete bitişik bir suç olup, failin suç oluşturan eylemi, kural olarak keşide tarihine göre belirlenen kanuni ibraz süresinde çekin karşılığının bankada bulundurulmamasıdır.
Dolayısıyla suçun unsurlarının tamamlandığı ve suçun oluştuğu an, kanunda belirtildiği şekliyle banka tarafından “karşılıksızdır” işleminin usulüne uygun olarak yapıldığı andır.” Hükmünü kurarak, suçun oluştuğu anın, karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet verildiği an olduğunu belirtmiştir.
Yine Anayasa Mahkemesi 26.07.2017 tarihli, 2016/191 esas ve 2017/131 karar sayılı kararında
“09.08.2016 tarihinde yürürlüğe giren değişiklikle itiraza konu edilen kurallarda karşılıksız çeki keşide eden kişinin değil, kanuni ibraz süresi içinde karşılıksızdır işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi veya kişilerin cezalandırılmasının öngörüldüğü” şeklinde kurmuş olduğu hükümle, açıkça çek üzerinde imzası olan değil, ibraz tarihinde karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren kişi olduğunu belirtmiştir.
Yukarıda verilen kararlar ışığında, önceki örneğimize dönersek; karşılıksız çek keşide etme suçunun faili çek üzerinde imzası bulunan A kişisi değil, karşılıksızdır işlemine sebebiyet veren B kişisi fail olarak suçtan sorumlu olacaktır.
Karşılıksız çek keşide etme suçunda hükmedilecek ceza ve yaptırımlar
Karşılıksız çek keşide etme suçunda hükmedilecek ceza, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezası olmakla birlikte, hükmedilen bu adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamayacaktır.
Bu bağlamda örneğin çek bedelinin 1.000.000 TL olduğunu ve hükmedilen adli para cezasının karşılığının 100.000 TL olduğunu düşündüğümüzde, hükmedilen cezanın çek bedelinden az olamayacağı hükmü gereğince hükmedilecek adli para cezası 1.000.000 TL olacaktır.
Bu suçla ilgili ön ödeme, uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler uygulanmamakla birlikte, hükmedilen adli para cezasının hükümde yazan koşullarla ödenmemesi halinde, kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin ilgili adli para cezası doğrudan hapis cezasına çevrilmektedir.
Av. Meltem AKKAYA