İşçinin Hatırlatıldığı Halde Görevini Yapmaması
İşçinin hatırlatıldığı halde görevini yapmamakta ısrar etmesi, işverene iş sözleşmesini haklı nedenle derhal fesih hakkı veren hallerdendir. Bu durum, işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını düzenleyen 4857 Sayılı İş Kanunun 25. maddesinin 2. fıkrası h bendinde “İşçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi” şeklinde düzenlenmiştir.
Ancak işverenin bu madde kapsamında derhal fesih hakkını kullanabilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.
1-İşçiye verilen görev kendi iş tanımı içinde yer almalıdır
İşçinin kendi görev tanımına girmeyen işi yapma zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu yüzden işçiden yapılması istenen işin, yapmakla ödevli olduğu görev olması gerekmektedir. İşveren hatırlatmada bulunmuş olsa bile, yapılması talep edilen iş, işçinin görevleri arasında yer almıyorsa veya dürüstlük kuralları da bu işin yapılmasını gerektirmiyorsa iş akdinin İş Kanunu madde 25/II-h bendine göre feshedilmesi mümkün değildir.
Bununla birlikle işçinin görev tanımının dar yorumlanmaması gerekir. İşçi yapmakla yükümlü olduğu işle birlikte, doğrudan işiyle ilgili olmamakla beraber mevzuatın, toplu iş sözleşmelerinin, örf ve adetin yüklemiş olduğu görevleri de yerine getirmekle yükümlüdür.
2-İşçi görevini yapması hususunda uyarılmış olmalıdır
Yasanın bu madde kapsamında yapılacak fesihlerde aradığı bir diğer şart ise işçinin görevini yapması hususunda uyarılmış olmasıdır. Uyarının sözlü olarak ya da yazılı olarak yapılması mümkündür. Uyarının şekli konusunda yasada herhangi bir düzenleme bulunmamakla birlikte uyarının yapıldığını ispat yükü işverende olduğundan, uyarının görevini yerine getirmeyen her işçiye ayrı ayrı yapılması, yapılan uyarının işçiye tebliğ edilerek imzasının alınması ispat kolaylığı sağlayacaktır.
İşçiye yapılacak uyarıda/hatırlatmada işçiden yapması istenen görev açık bir biçimde bildirilmeli, işin tamamlanmasına yetecek makul bir süre öngörülmelidir.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta, işçinin görev tanımının öncesinde kendisine yazılı olarak verilmesi veya sözleşmede yazıyor olması işverenin uyarıda bulunma yükümlülüğünü ortadan kaldırmamasıdır.
Bildirimde görevin hatırlatılması yeterli olup, görevin gereklerinin yerine getirilmemesi durumunda iş sözleşmesinin feshedileceği hususunun ayrıca belirtilmesine gerek yoktur.
3-İşçi uyarıya rağmen görevini yapmama eyleminde ısrar etmelidir.
Son olarak, bu madde kapsamında yapılacak feshin haklı olması için işçinin görevini yerine getirmeme hususunda ısrarcı olması şartının gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Israr etme olgusunun gerçekleşmesi için, görevi yapmama eyleminin hatırlatmanın ardından da devamlılık arz etmesi gerekir. Israr etme olgusunun gerçekleşme şekli her eylem bakımından farklılık arz edecektir.
Sonuç olarak, işçiye görevi dahilinde olmayan görev verilmesi, uyarı yapılmamış olması, uyarının bir kereye mahsus verilmesi nedeniyle işi yapmamada ısrar edildiğinin ispatlanamaması halinde haklı fesihten bahsedilemeyecektir.
Fesih Usulü ve Süresi
İşçinin verilen makul sürenin geçmesine rağmen görevini yapmamakta ısrar etmesi veya görevini yerine getirmeme eyleminin birkaç kez tekrar etmesi halinde işverenin tazminatsız ve derhal haklı nedenle fesih hakkı doğmaktadır. Ancak bu hakkın 6 günlük hak düşürücü süre içerisinde kullanılması gerekmektedir. Bu yüzden işçi görevini yerine getirmediği takdirde verilen makul sürenin dolmasından itibaren veya görevini yerine getirmeme eylemlerinin sonuncusundan itibaren 6 iş günü içinde iş akdinin İş Kanunu m.25/II-h bendine göre feshedilmesi gerekmektedir.
İşçinin uyarılara rağmen görevini eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi durumu söz konusu ise 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesine göre kıdem ve ihbar tazminatı ödenerek “geçerli nedenle” fesih yapılabileceğinden geçerli nedenle fesih prosedürünün izlenmesi gerekmektedir.
Avukat Figen ŞİMŞEK