Dijital Ortamda Telif Haklarının Korunması
İnternet kullanımının günden güne artması ve günlük hayattaki çeşitli şekillerde iletişim kurmak, araştırma yapmak, ticari faaliyetlerde bulunmak, belirli başvuruları yapmak ve prosedürleri işletmek gibi pek çok faaliyetin sanal ortama taşınmış olmasının bir sonucu olarak; fiziksel dünyadaki hak kavramının dijital ortam bakımından da tanımlanması ihtiyacı doğmuştur.
Dijital haklar, çevrimiçi gizlilik hakkı, dijital erişim hakkı, ifade özgürlüğü hakkı gibi pek çok hak kategorisini bünyesinde barındıran geniş bir kavramdır.
Ancak kısaca tanımlayacak olursak dijital haklar; bireylerin dijital medyada bilgisayar ve diğer elektronik cihazlarla bilgiye erişme, bilgiyi oluşturma ve bilgi yayımlama sürecindeki haklarının bütünüdür. Bu yazıda dijital ortamda telif haklarının korunması genel hatlarıyla incelenecektir.
Eserlerinin dijital ortamdaki varlığı sayesinde eser sahipleri daha geniş kitlelere ulaşma imkânına sahip olsa da, dijital ortamda eserlerin kopyalanması ve aktarılması çok daha pratik olduğundan bu yolla telif haklarının ihlal edilmesi daha olası hale gelmiştir. Dijital dünyanın bu sınırsız marifeti ve çeşitliliği kötüye kullanılarak yapılan ihlaller, eser üzerinde maddi ve manevi hakları bulunan kimseleri büyük zarara uğratmaktadır.
Dijital ortamda telif haklarının korunmasını amaçlayan hukuki düzenlemeler, fikri alandaki ürünlerin korunarak bu alanda üretimin teşviki ve global alanda reklam ve rekabet süreçlerinin adil şekilde yürütülmesinin sağlanması bakımından önemlidir.
İnternetin ulusları aşan yapısı sebebiyle, bu alanda ülkelerin tek başına fikri hak ihlalini önlemeye ilişkin yapacakları düzenlemeler yetersiz kalacağından, telif haklarının dijital olarak korunması için uluslararası anlaşmaların yapılması son derece önemli ve gereklidir. Küresel alanda bu konudaki yasal faaliyetlerden en önemlileri şunlardır: WIPO Telif Hakları Sözleşmesi, ABD Dijital Milenyum Telif Hakkı Kanunu ve AB Dijital Telif Hakları Yönergesi.
Dijital Ortamda Telif Hakkı İhlaline Sebep Olan Fiillere Bazı Örnekler
Eser sahibi, talep etmesine gerek olmaksızın eser üzerinde kendi belirleyeceği şekilde adının belirtilmesi hakkına sahiptir. İnternette yapılan eser sahibinin kim olduğu hakkında karışıklığa sebep olabilecek paylaşımlar, bu bağlamda eser sahibinin adının belirtilmesi hakkını ihlal eder. Örnek vermek gerekirse bir ilim ve edebiyat eserinin, internette eser sahibinin adı belirtilmeden paylaşılması bu bağlamda telif hakkı ihlali anlamına gelecektir.
FSEK madde 22’ye göre eserin aslından ikinci bir kopyasının çıkarılması ya da eserin işaret, ses ve görüntü nakil ve tekrarına yarayan , ‘bilinen ya da ileride geliştirilecek her türlü teknolojik araca’ kaydedilmesi, her türlü ses ve müzik kayıtları çoğaltma sayılmaktadır.
Bu bakımdan örneğin müzik eserlerinin daha az yer kaplaması için sıkıştırılmış hali olan mp3 dosyalarını ya da filmleri izinsiz olarak kendi bilgisayarına indiren kullanıcılar, eser sahibinin çoğaltma hakkını ihlal etmiş olacaktır. Bu program yoluyla eser sahiplerinin haklarına yapılacak tecavüzleri kabul edip bunların yayılabileceğini bilmesinden ötürü program yapımcıları ve çoğaltan ile program aracılığıyla sanal ortama veren kullanıcıların da sorumluluğu gündeme gelir.
FSEK madde 25 eserin dijital iletim de dahil olmak üzere işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla yayınlanması suretiyle umuma iletim hakkını münhasıran eser sahibine tanımıştır. Bu bakımdan bir müzik eserinin ya da filmin, hak sahibinin izni olmaksızın internette yayınlanması umuma iletim hakkının ihlali anlamına gelir.
Dijital Ortamda Telif Haklarını Korumak İçin Başvurulabilecek Yöntemler
Dijital alanda telif haklarını koruyabilmek için hukuki yollara, teknolojik önlemlere ve yeni lisanslama biçimlerine başvurulmaktadır. Dijital hak yönetimi (DRM) de denilen teknolojik yöntemler aracılığıyla içeriğin tümüne/bir bölümüne zaman ya da devamlılık bakımından erişimin engellenmesi, içeriğin değiştirilmesinin ve kopyalanmasının önlenmesi sağlanır. Dijital ortamda telif haklarını korumak için başvurulan hukuki yollar ise hukuk davaları, ceza davaları ve uyar-kaldır sistemidir.
→Hukuk Davaları
Tecavüzün Kaldırılması (Ref’i) Davası: Eser üzerindeki mali veya manevi hakları ihlal edilen eser sahibi ya da bağlantılı hak sahibi, bu dava ile tecavüzün/telif hakkı ihlalinin hukuka aykırı sonuçlarının ortadan kaldırılmasını talep edebilir.
Tecavüzün Durdurulması (Men’i) Davası: Telif hakkı ihlali tehlikesi ya da gerçekleşmiş bir ihlalin tekrarı veya devamı ihtimali durumunda tecavüzün men’i davası açılır.
Maddi ve Manevi Tazminat Davaları: Eser üzerindeki haklarının ihlal edilmesine bağlı olarak zarara uğrayan kişi, bu zararının tazmini için maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
Tecavüzün kaldırılması ve durdurulması davalarında ihlalin varlığı yeterli olup kusur aranmazken, maddi ve manevi tazminat davalarında davalının kusurunun bulunması gerekir. Görüleceği üzere telif hakkı ihlalinin internet ortamında meydana gelmesi, buna ilişkin açılacak hukuk davaları bakımından bir farklılık arz etmemektedir.
→Ceza Davaları
FSEK madde 71/1’e göre bir eseri hak sahibi kişilerin yazılı izni olmaksızın işleyen, değiştiren, her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma ileten, yayımlayan, kişisel kullanım amacı dışında elinde bulunduran ya da depolayan kişi hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis ve adli para cezasına hükmolunur. Maddede ‘her türlü işaret, ses veya görüntü nakline yarayan araçlarla’ denildiği için madde kapsamına internet ortamındaki paylaşımlar dahildir ve bu fiiller de FSEK madde 71 kapsamında cezalandırılır.
→Uyar Kaldır Sistemi
FSEK ek madde 4’e göre ‘dijital iletim de dahil olmak üzere’ işaret, ses ve görüntü nakline yarayan araçlarla eser sahipleri veya bağlantılı hak sahiplerinin eser üzerindeki haklarının ihlal edilmesi halinde hak sahipleri öncelikle içerik sağlayıcıya başvurur ve üç gün içinde ihlale konu materyalin içerik kapsamından çıkartılmasını ister. İçerik sağlayıcı, internette kullanıcılara sunulan her türlü veri ve bilgiyi üreten gerçek ya da tüzel kişilerdir. Buna rağmen ihlal devam ederse Cumhuriyet savcısına başvurarak üç gün içinde servis sağlayıcının, ihlale devam eden bilgi içerik sağlayıcısına verilen hizmetin durdurulması istenir. Servis sağlayıcıları, kişilere ve şirketlere internet ortamına erişim sağlayan kurumlardır. Daha sonra ihlalin durdurulması halinde bilgi içerik sağlayıcısına yeniden servis sağlanır.
Ek madde 4’te düzenlenen bu tedbire, Amerikan hukukundaki duruma benzer olarak ‘uyar-kaldır sistemi’ de denilmektedir.