Aidatını ödemeyenin dairesi diğer kat malikleri tarafından alınabilir mi ?
Konut almaya karar verdiğimiz zaman ilk olarak evin yeri ve özelliklerine bakarız. Aldığınız konut ne kadar güzel olursa olsun binada oturan diğer konut sahiplerinin de önemini unutmamalıyız. Çoğumuz konut tercihi yaparken ya bir tanıdığımızın bulunduğu apartmanı seçerek bu riski en aza indirmeye çalışırız. Ama bu her zaman olan bir şey değil. Peki, konut aldık ve diğer kat maliklerinden biri borçlarını ve yükümlülüklerini yerine getirmiyorsa ne yapabiliriz?
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunun 25. Maddesine göre;
Kat maliklerinden biri bu kanuna göre kendisine düşen borçları ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle diğer kat maliklerinin haklarını, onlar için çekilmez hale gelecek derecede ihlal ederse, onlar, o kat malikinin müstakil bölümü üzerindeki mülkiyet hakkının kendilerine devredilmesini hakimden isteyebilirler.
(Değişik ikinci fıkra: 14/11/2007-5711/12 md.) Bu gibi bir kat maliki hakkında, bağımsız bölümün mülkiyetinin hükme en yakın tarihteki değeri o kat malikine ödenerek bu mülkiyetin diğer kat maliklerine, arsa payları oranında devredilmesi için davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, diğer kat maliklerinin sayı ve arsa payı çoğunluğuyla karar vermesine bağlıdır. Bu karara rağmen kat maliklerinden bir kısmı bu davayı açmak istemezse, davayı öteki kat malikleri açar ve hâkim hüküm vermeden önce devir bedelinin ileride hak sahibine ödenmek üzere bankada üçer aylık vadeli hesaba yatırılması ve makbuzunun ibrazı için davacılara resen belirleyeceği uygun bir süre verir. Devir bedelinin süresi içinde yatırıldığına ilişkin belge ibraz edildiğinde ve davanın kabulü halinde hâkim, davalının bağımsız bölümünün mülkiyetinin davayı açmış olan kat maliklerine arsa payları oranında devredilmesine ve devir bedelinin işlemiş faiziyle birlikte davalıya ödenmesine karar verir. Aşağıdaki durumlarda, birinci fıkrada yazılı çekilmezlik, her halde mevcut farz edilir:
a) Ortak giderlerden ve avanstan kendine düşen borçları ödemediği için hakkında iki takvim yılı içinde üç defa icra veya dava takibi yapılmasına sebep olunması;
b) Anagayrimenkulün bulunduğu yerin sulh hakimi tarafından 33 üncü madde gereğince verilen emre rağmen, bu kanunda yazılı borç ve yükümleri yerine getirmemek suretiyle öteki kat maliklerinin haklarını ihlal etmekte devamlı olarak bir yıl ısrar edilmesi;
c) Kendi bağımsız bölümünü randevu evi veya kumarhane veya benzeri yer olarak kullanmak suretiyle ahlak ve adaba aykırı harekette bulunması. (Değişik dördüncü fıkra: 14/11/2007-5711/12 md.) Bu maddedeki dava hakkı, devir konusunda kat maliklerince alınan dava açma kararının öğrenilmesi tarihinden başlayarak altı ay ve her halde dava hakkının doğumundan başlayarak beş yıl içinde kullanılmazsa veya dava sebebi ortadan kalkmışsa düşer.
Bazı kat malikleri ödedikleri aidatları sürekli itiraz ederler. Mesela merkezi ısınma sistemine mevcut bir binada boş dairesi olan bir ev sahibi benim evim boş ben niye bu gidere katılıyorum diye aidat ödemiyor. Oysa ki merkezi ısınma sistemi olan bir binada %30’luk ısı kaybı bina ortak gideri gösterilmektedir. Gelen faturanın %30’u alınıp her bağımsız bölüme eşit olarak paylaştırılır.
Aidat olayı bütün kat maliklerini yakınan ilgilendiriyor Dolayısıyla yapmamız gereken herkesin oturduğu binada veya sitede aidatların nelere göre hesaplandığını iyi bilmek ve yönetim planını doğru incelemek olmalıdır. Böyle bir durumda her kat maliki borç ve yükümlülüklerini doğru bir şekilde yerine getirirse hiçbir kat maliki gereksiz inatlara girmemiş ve dairesinin satılması gibi bir durumla karşı karşıya kalmamış olur.
Avukat Kadir Kurtuluş
Kaynak : Emlakkulisi.com